Slm, ben Can. Ankara’da bir avmsinde mağaza müdürüyüm. 32 yaşındayım, çok kaslı bir vücuda sahibim, senelerdir vücut geliştirmeyle uğraşıyorum. Rahat yaşamayı seviyorum, seks benim herşeyim. Sizinle, Güvenlikçi Ebru’yla yaşadığımız sikişmeleri paylaşmak isterim. Saat 22:30 gibi işim bitiyordu mağazada. Aslen saat 22:00’de kapanıyor avm, o saatten sonrasında çalışanlamış olur kalıyor mağazalarda, tek tük müşteriler oluyor avm’de. Saat 23:00 şeklinde de servisler kalkıyor, ancak ben arabamla gidip geliyorum. Kapıda görevli bir güvenlik görevlisi bayan vardı, ilk gördüğüm günden beri dikkatimi çekmişti. Biraz ağır makyajlı, kestane renkli saçlı, oldukca yapılı bir bayandı, bazı günler sabahları, bazı günler geceleri kalıyordu. Daha 1.5 ay falan olmuştu burda başlayalı. İlk günler, slm ve İyi akşamlar’la sınırlı olan muhabbetimiz, bir süre sonrasında ayaküstü muhabbete dönüşmüştü. 35 yada 36 yaşında olmalıydı Ebru hanım. Sabahları yoğun olduğundan, akşamları çıkışlarda mevzuşuyorduk. Alyans yoktu parmağında, dikkat etmiştim. Servisle işe gelip gidiyordu. Ebru ile muhabbetimiz ‘Hanım’ ve ‘Bey’ hitaplıydı. Bir akşam, saat 22.30 şeklinde çıkarken kapıya yakın karşılaştık Ebru Hanım’la. Ankara’nın ayazı meşhurdur, sarıp sarmalanmıştı. O gün servisler geç kalmıştı, ben de Ebru Hanım’a, “Bu soğukta üşümeyin, gelin ben sizi bırakayım!” diye teklif etmiştim. Ebru Hanım servisi beklemek için ısrar etti, sadece servisin geç kalması ve saat yüzünden, “Tamam!” dedi. Arabama bindik, “Ay size de çok zahmet oldu Mehmet Bey!” diyince, “Hiç olur mu, hem yolumun üstü aslına bakarsanız. Ama artık şu ‘Bey, Hanım’ hitaplarını kaldırsak?” dedim, “Peki Mehmet!” deyip onaylamıştı. Evinin önüne kadar geldik, “Ay çok zahmet oldu Mehmet sana da, çok sağol!” dedi. “Önemli değil, görüşürüz!” deyip ordan ayrıldım, sevgilimin evine gittim. Çok hoşlanmıştım ondan, zaten kendimden büyük kadınlardan hep hoşlanmışımdır. Biraz daha yakın olmak istiyordum, enteresan bir seksiliği vardı. O günden sonra muhabbetlerimiz mümkün olduğunca artmıştı, öğle yiyeceklerini birlikte yiyorduk. Çok güzel muhabbet ediyorduk, birbirimizden açıkça etkilenmiştik. Bazı akşamlar onu evine bırakıyordum, ama dostça bir şekildeydik. Bir akşam evine bıraktığımda, ona, “Sana daha yakın olmak isterim!” demiştim, kabul etmişti. Flörtümüz adım adım sevgililiğe doğru ilerliyordu. Dışarıda da buluşmaya başlamıştık, sadece aramızda sex olarak birşey geçmemişti. Bir akşam çıkışta kapıya doğru ilerliyordum, Ebru yoktu. Güvenlik görevlilerinin giyindiği bir oda vardı, oraya doğru yürümeye başladım. Bir ihtimal ordadır diye düşünüyordum ki, Ebru arkamdan, “Mehmet!” diye seslendi. Döndüm, “Ben de sana bakmaya geliyordum canım!” dedim. “Giyinme odasına gidiyorum, bekle çıkarız birazdan!” deyip odaya girdi. Ben dışarda kalmıştım. İçerden bir kadın görevli daha çıktı, sanırım yalnızdı içerde. Önceden görmüştüm, dolaplar sıralı, ortada oturacak yerler vardı içerde. Yavaşça kapıyı açtım, Ebru arkası dönük, güvenlik montunu çıkarmış, siyah sütyeninin kopçası görünüyordu. Kapının açıldığını duyar duymaz irkilerek döndü, beni görünce, “Ay! Sen miydin? Kızlardan biri girmiştir diye döndüm!” dedi, elleriyle siyah sütyenini ve iri göğüslerini kapatmaya çalışıyordu. Gülümseyerek yanına gittiğimde, “Ne yapıyorsun, çık! Biri gelecek!” dedi. Ellerini göğüslerinden çektim, çok diri ve iri görünüyorlardı. Utanmıştı. Yanaklarını okşamaya başladım. “Yapma, biri gelir, rezil oluruz!” diyordu. “Merak etme, kimse gelmez. Bir sen kaldın!” dedim. “Olmaz, saçmalama!” dedi. “Ne olmaz?” deyince, “organize ettiğin şey!” dedi. Elimle çenesini tuttum, “organize ettiğim şey ne peki?” dedim. Yanakları kızarmıştı, birşey demiyordu. Ben, “Burda mı olmaz, yoksa hiç mi olmaz?” deyince, “Ya biri gelecek, rezil olacağız!” diyordu. “Burada mı olmaz?” diye tekrarladım sorumu. “Burda olmaz!” dedi. Dudaklarına masum bir öpücük koydum. “Ne olur yapma, bak basılacağız!” diyordu, fakat dinlemiyordum. Öpüşlerim arttı, elimi kalçalarına götürdüm. Oldukça sıkılardı, okşamaya, sıkmaya başladım götünü. “Çok seksisin!” deyip, boynuna indim. Boynunu emiyordum. Göğüsleri vücuduma yapışmıştı. Üstten harika görünüyorlardı. Kısık kısık inliyor, “Burda olmaz, ne olur yapma!” diyordu. Aslında ben de korkuyordum, fakat o anda yaşadığım haz bu korkuyu basıtıyor, üstüne daha da heyecanlandırıyordu. Ona derhal orda sahip olmak istiyordum. Saat ilerlemişti, alışveriş merkez çoktan kapanıktı ve biz sevişiyorduk. Üstünden o da atmıştı korkuyu, benim elim artık pantolonun içinde, götünü mıncıklamaktaydı. Kendini bir anda çekti, “Yeter bu kadar!” dedi, korkuyordu basılmaktan. O sırada, içerde tuvaletlerin olduğu kabinleri gördüm. Elinden tuttum, bir kabine girdik. Girer girmez duvara yapıştırdım, öpüşmeye başladık. Halen tutuk bir şekilde öpüşüyordu. Pantolonunun düğmesini çözdüm, indirdim. Siyah külodu ve sütyeniyleydi. Yapılı bir vücudu vardı. Klozetin kapağını indirdim, oturdum, o da kucağıma oturdu. Öpüşmeye başladık yeniden, elimizi çabuk tutmamız gerekiyordu. Fermuarımı açtım, boxerımın deliğinden sikimi çıkardım. Ebru’nun külodunu sıyırdım ve Ebru üstüme oturup yavaşça içine aldı sikimi. Amı sulanmıştı, yavaş hamlelerle oturup kalkmaya başladı… Sütyeninden memelerini çıkardım, onları emmeye başladım. Ben emdikçe, esasen dik olan göğüs uçları, daha da sertleşmişti. Ebru, “Ne olur yeter!” derken halen sikimde zıplıyordu. Dudaklarını ısırıyordu, iri bedeni zıplıyordu, memeleri de sütyeninin izin verdiği ölçüde yukarı aşağı sallanıyordu, kısık kısık inliyordu. Dudaklarıma yapıştı, ama vaktimiz iyice daralıyordu ve benim boşalmaya hiç mi hiç niyetim yoktu. “Ne olur boşal, biri gelecek!” deyince, “Ağzına al!” dedim. Hemen indi, hızlı hızlı sikimi yalamaya başladı. Ben de başını iyice bastırıyordum. Yalarken gözleri kapalıydı, ben saçlarını okşuyordum. Bir tek sikimin başını diliyle yalıyordu, beni inanılmaz zevklentirmişti bu. Kısık kısık inliyordum ki, dışkapı açıldı… Dona kalmıştık, basılmamız an meselesiydi. Ağzında sikim Ebru bir tek bana bakıyordu, açık gözlerle. Bir topuklu ayakkabı sesi geldi, o ses gittikçe uzaklaştı sonrasında. Halen donuktuk. O ses dışkapıyı kapatınca, Ebru hemen kalktı, “Kahretsin!” deyip çıktı kabinden. Ben de sikimi yerleştirdim yerine. Ebru acele giyiniyordu. Kazağını ve kot pantolonunu giydi, çıktık. Alışveriş merkezinin ışıkları sönmüştü. Montunu giydi, alışveriş merkez’den çıktık. Servisler de gitmişti… Benim arabaya biner binmez, bana bağırmaya başladı, “Hayvan herif! Pislik! Yakalanabilirdik, basılsaydık ne yapardım ben? Hayvansın sen!” diye hakaretler ediyordu. Onu sakinleştirmeye çalışıyordum, yol süresince tartıştık. Evinin önüne geldiğimizde aslabirşey demeden indi, gitti. Ben de evime gittim. O gece mastürbasyon yaparak 3 kere boşaldım. Ertesi gün işe gittiğimde gözlerim Ebru’yu arıyordu. Öğlen görmüş oldum onu, yanına gittim, mevzuşmak istediğimi söyledim. “Şimdi olmaz, akşam mevzuşuruz!” dedi, ben de çaresiz tamam dedim. Çıkış vakti olduğunda kapıda beni bekliyordu. Derhal özür dilemeye başladım. O ise, “Yapmamalıydık, çok tehlikeliydi!” diyordu yalnız. “Peki pişman mısın?” dedim, “Hayır değilim, fakat yanlış yerde yaptık!” dedi. “yineı olacak mı?” dedim, “Olacak, ama orda asla değil!” dedi. Minimumından yenidenı olacaktı… O günden sonrasında çok konuşamamıştık. Bir tek bir iki kere evine bırakmıştım, bir defa de dışarıda oturmuştuk. Ebru’yla yaşadıklarımız hakikaten beni çok heyecanlandırmıştı, basılmak ihtimali heyecanı dahada arttırmıştı, ama halen dilediğim şeklinde sahip olamamıştım ona. Ebru annesiyle yaşadığı için evine davet edemiyordu beni. Benim evime davetlerimi ise kabul etmiyordu, anlamadığım bir halde. Bir gece bildiri attım, “Seni özledim!” diye. “Hmm, ben de, ama görüşüyoruz esasen!” dedi. Ben, “Salağa yatma, başka şekilde özledim. Devamını istiyorum ben!” deyince, bir kaç dakika mesaj atmadı. Sonrasında, “Ben de istiyorum!” diye ileti geldi. O gece mesajla sanal seks yaptık. Fakat anlamıyordum, biraz utangaçlığı vardı. “neden utanıyorsun?” diyince, “Kocamdan boşandığımdan beri bu şekilde bir ilişkim olmadı, bilmiyorum…” demişti. Azdırıcı azdırıcı mesajlar attım tüm gece. Kocası onu aldatmıştı. Kapalı bir hayat yaşıyordu. Sanki bakire bir kızı sekse zorluyor benzer biçimde hissediyordum kendimi. “So şekilde bakalım kocan seni iyi mi düdüklüyordu?” diyordum, anlatıyordu. “Hiç götünü sikti mi?” deyince, “Evet, her yerimi düdüklüyordu!” dedi. Ben de, “Artık senin sikicin ben olacağım, her yerin benim olacak!” dedim. Bu onu azdırmıştı, “Peki nasıl olacak? Tekrar asla soyunma odasında olmaz!” dedi. “Bizim mağazanın deposu var aşkım. Kamera falan da yok, kimse gelmez çıktıktan sonra!” dedim. Birazcık çekinmişti. Ertesi gün sabah Ebru’yu kapıda gördüm. Yanında başka görevliler vardı, “rahat gelsin arkadaşlar!” dedim, mağazaya girdim. Çıkış vaktine yakın, “Çıkışta bizim mağazaya gel!” diye bildiri attım. Avm kapanmıştı. Ben de tezgahtar kızları yolladım, kepenkleri yarım indirdim. Ebru’yu bekliyordum. Ebru geldi, gizlice girdi. Kepenkleri tam kapattım, ışığı kapattım. Sessiz bir şekilde indik depoya. “Kimse bilmez değil mi?” diyordu. Yavaşça yanına yaklaştım, montunu çıkardım. Gömleğinden fışkırıyordu göğüsleri. Depoda bulunan masaya yatırdım. Ben halen ayaktaydım, Ebru gözlerini kapatmıştı. Gömleğinin düğmelerini açtım, tüm bunlarnı açınca pantolonuna geçtim. Soyuyordum Ebru’yu. Pantolonunun kemerini çözdüm, açtım düğmesini. İndirince beyaz külodu karşımdaydı. “harika bir vücudun var!” diyerek iltifatlar ediyordum. Ebru resmen kendini bana bırakmıştı. Bugün adam şeklinde tadına bakacaktım onun. Beyaz sütyeninin üzeriden göğüslerini okşamaya başladım. Üzerine çıktım, dudaklarını öpmeye başladım. Ateşli bir şekilde öpüyordu beni. Alt dudağını emiyordum elim vücudunda gezerken. Dillerimiz birbirine dolaşmaya başlamıştı. Yavaşça boynuna indim. Çok sessizdik. Yalnız boynunu emerken çıkardığım sesler vardı. Hafif ıslanmış boynuna nefes veriyordum, ellerim memelerindeyken. Kısık kısık inlemeye başlamıştı. Boynunu emdikten sonra göğüslerine indim, sütyeninin üstünden sert memelerini yalamaya başladım. Sonrasında birini çıkardım, hakikaten büyüktü göğüs halkaları. Ucunu emmeye başladım, ben emdikçe dahada kabarıyordu sanki. Ebru kollarını aşağı sarkıtmış, tadını çıkarıyordu. Sonra ötekini çıkardım, sütyenin Cup bölümü altında kalmıştı. İkisini de kudurmuş benzer biçimde yalıyordum, tükürüklerimle ıpıslak olmuştu memeleri. Kalkıp baktım, çok seksiydi o zaman. Aslına bakarsak Ebru’nun öyle seksi bir hali yoktu, ama yapılı vücudu beni etkilemişti. Göbeğine indim, heryerini yalıyordum. Karnını yalayarak aşağılara doğru geldim. “Kocam beni hiç bu şekilde yalamazdı!” diyince iyice azdım, bu kadına istediğini vermeliydim. Külodu ıslanmıştı. “Sulandı mı aşkımın amcığı?” deyip üstünden koklamaya başladım. Hafifçe ter kokusu geliyordu, ama harikaydı. Külodunu indirince, kıllı amı karşıma geldi. çok kıllıydı. “Kılları alamadım, özür dilerim!” diyince, “Saçmalama, her halinle çok seksisin!” dedim. Kıllarını yalamaya başladım, yavaşça klitorisine geldim. Külodunu tamamen indirdim, ayak bileklerindeydi. Ben ayaktaydım, Ebru yatıyordu. Hafif domalmış bir biçimde yalamaya başladım klitorisini. Amının dudaklarını ayırıp, o pespembe ve sulu amcığını yalamaya başlayınca, Ebru’nun sesi artmaya başlamıştı. “Ohhh, aaah!” sesleriyle am deliğinin deliğini dillemeye başlamıştım. Amcığının sıvıları ağzıma geliyordu. Kabarık dudaklarının içinde am deliği çok güzeldi. Ebru, “Dayanamıyorum, sok artık!” diyince, pantolonumu indirdim. Sikimi sıvazlıyordum ona bakarak. Sonra cüzdanımdan kondomu çıkardım, taktım. Ebru nefesini tutmuş, bana bakıyordu. Bacaklarının arasında yerimi aldım, iyice ayırdım ve amını ortaya çıkardım. Sikimin başını koydum amına, Ebru’ya baktım. Sonrasında ittirmeye başladım. “Ihhh!” diye bir ses geldi. Yavaş yavaş yükleniyordum Ebru’nun amını yara yara. Tamamen girince birazcık bekledim. Ebru’nun ağzı hafif açık, gözleri kapalıydı. Pompalamaya başladım. Ben girdikçe Ebru’nun kafası arkaya gidiyordu. Hızlı hızlı sikmeye başladım. Ebru kafasını sağa sola atıyordu. Eğilip memelerini yalamaya başladım. Kısık kısık, “Ahhh, sik beni!” diyordu. Ben girdikçe Ebru’nun amı daha da sulanıyordu. Ben de gömleğimin düğmelerini çözdüm, kravatım kalmıştı. Ebru kravattan kendine çekti beni, dudaklarıma yapıştı. Hem amına pompalıyor, hem dudaklarını öpüyordum. Sonrasında doğruldum, ayakkabısını ve çorabını çıkardım. Kalın bacağını ve baldırını okşuyordum. Ayağının birini hafifçe omzuma yaklaştırdım, ayağını yalayarak sikmeye başladım. “Ahhh, daha sert, daha sert!” diyince daha hızlı sikmeye başladım. Bir süre bu şekilde siktikten sonrasında, domalmasını istedim. Dizlerini masaya koydu. Önümde köpek şeklinde duruyordu. Ben de öyleyse soktum amcığına. Gene hızlı hızlı sikmeye başladım, saçlarını çekiyordum. Ebru çoktan orgazm olmuştu, kasılıyordu. Saçını çekip, yanağını tuttum, dudağından öpüyordum. Ebru yapılı vücuduna karşın fazlaca esnek bir kadındı. Amını sikerken, göt yanaklarına da şaplak vuruyordum arada sırada. Göt deliği belli oluyordu. Baş parmağımı yalayıp göt deliğine sokunca irkildi. “Ahhh, aşkımmm!” diyordu. Amında yarağım, götünde parmağım, iki deliğini de doldurmuştum. Parmağımı yarak gibi kullanıp, götüne sokuyordum. “Çok güzel, çok güzel, ohhh!” diye inliyordu. Bir defa daha boşalmıştı. Yavaş yavaş ben de sona geliyordum, yaklaşık 30 dakikadır yarağışiyorduk. İnlemelerim artınca, “Geliyor musun aşkım?” dedi, “Evet bebeğim, ohhhh!” diyerek amına sertçe girdim ve kondomu döllerimle doldurdum. İçinden çıkınca resmen yığıldı masaya. Çıt çıkmıyordu. Kolları aşağı doğru sarkmış, öylece yatıyordu. Kondomu çıkardım, döl parçaları sikimin üstündeydi. Önüne geçtim, açtı ağzını, sikimi soktum ağzına. Sikimi yalayarak temizledi. Kan ter içinde kalmıştık. Baygın bir halde temizledi sikimi. Ayağa kalkınca gömleğinin sırılsıklam bulunduğunu gördüm. Aynen benim de öyleydi. Ayak bileğinde duran külodunu giymeye kalkışınca, “Hayır, giymeyeceksin, hatıra olarak duracak bende!” dedim. “Amım çok ıslak, pantolondan belli olur!” dedi. Külodunu aldım, arkasına geçip, iki deliğini de sildim temizledim küloduyla. Keskin bir am kokusu bulaşmıştı şimdi küloduna. Ben de giyindim. Ebru sütyenine yerleştirdi memelerini, gömleğini giydi. Pantolonunu giyindiğinde büyük götünün arasına kaçmıştı pantolonu. Depodaki koltuğa oturup bir sigara yaktım. Giyinmesini izliyordum, sigaramı içerken. Ayakkabısını giyerken, “Hiç böyle bir sex yaşamamıştım!” dedi. “Daha neler tattıracağım sana, bu daha birşey değil!” dediğimde heyecanlanmıştı gene. Kalkıp pantolonunun üstünden götünü avuçladım. Ayaktaydık, arkası dönüktü. “Götünü isterim!” dedim. Ebru, “Gidelim artık, çok geç oldu!” dedi. Fakat takmıştım kafaya, götünü sikecektim mutlaka. Ebru, “Tamam, ama sonra!” dedi, mağazadan çıktık. Tüm ışıklar sönmüştü, her yer kapkaranlıktı. Hızlı adımlarla çıktık avm’den. Arabamla evine bıraktım. İnerken, “Çok güzeldi!” deyip dudaklarıma bir öpücük kondurdu.