Merhabalar, Ben size çok yakın zamanda başımdan geçen bir seks hikayesi anlatacağım. Yaklaşık birkaç ay önce başladı ve hala çok taze olduğu için detayları unutmadan yazıya dökmek istedim. Ben normalde gay falan değilim, hatta bana oldukça iğrenç gelirdi. Hatta bu gibi sitelerde gay seks hikayesi okumamak için özenle seçerdim. Ama bu anlatacağım biraz bu şekilde bir hikaye.
Ben geçen sene liseden mezun oldum ve ilk sene bir yere yerleşmek istemediğim için tekrar hazırlanmaya karar verdim. Bu yüzden geçtiğimiz Eylül ayında bir kursa yazıldım. Doğal olarak her sabah aynı saatte aynı minibüse biner kursa giderim. Daha 18 yaşımı yeni doldurdum ve 19 yaşıma girdim. Boyum 1,77 olduğu için çok uzun sayılmam, biraz da tüysüz olduğum için yaşımdan daha küçük gösteriyorum. Aslında çok tüysüz değilim, ama sarışın olduğum için sarı ince tüyler pek fark edilmiyor.
Bilen bilir, sabahları Sarıyer-Beşiktaş minibüslere tıka basa dolu olduğu için insanlar neredeyse üst üste giderler. Ben de her sabah bu minibüse bindiğim için artık alıştım sayılır. Bu minibüse bindiğim günlerden birinde, sırt çantamı elime alıp o kalabalığın arasında, kapıya yakın bir yerde ayakta durmaya çalışıyordum. Arkamda da 35 yaşlarında falan olduğunu tahmin ettiğim bir adam vardı. Minibüsün sallanma ya da frenlemesi durumlarında insanlar birbirine çarpar. Bu adam da arkadan birkaç defa çarptı. Bunu doğal olarak umursamadım ama bir sonraki frende çarptı ve bu sefer uzaklaşmadan arkadan bana yapışıp kaldı. Kafamı çevirip yüzüne bakınca biraz mahcup bir şekilde “kusura bakma çok kalabalık” dedi ama çekilmeden yapışmaya devam etti. Maslak civarında inene kadar neredeyse sırtımda geldi.
Bundan iki gün sonra aynı adamla aynı minibüste tekrar karşılaştık, tekrar oldukça sıkışık, tekrar adam arkamda. Sol kalçamda resmen adamın sikini hissedebiliyorum. Bu durumda aklımda bir dünya şey geçti. Arkamı dönüp bağırabilirdim ama adam oldukça iri ve benden kuvvetli. Etraftan yardım istesem bir erkeğin bir erkeği taciz edeceğine inanacak ki inansa da benim için o adama tepki gösterecek kimsenin varlığından emin değilim. Adam tekrar inene kadar hiç tepki vermeden sabırla bekledim.
Birkaç gün boyunca daha erken çıkıp başka bir minibüse bindim. Yine erken çıktığım bir gün adamın durakta beklediğini gördüm. Sanırım beni arıyor ya da bekliyordu. Bu durum beni şüphelendirdi, o yüzden gelen minibüse binmedim. Tam tahmin ettiğim gibi o da binmedi. Bir sonrakine mecburen ikimiz de bindik. Fakat bu sefer uyanık davrandım ve arkamı camın olduğu bir yere dayadım. Adam da gelip tam karşımda durdu. Sırt çantamı yine kucağıma alıp, adamla arama bariyer oluşturdum. Adam da bu sefer yol boyunca sikini elime yaslayarak gitti. Adamın aşırı sertleşmiş kalın siki elimin üstünde ve bastırdıkça bastırıyor. Üstelik iki yanımdaki demirlerden tuttuğu için bana kaçacak yer de bırakmadı bu sefer. Sikini elime doğru bastırdıkça benim sikimin de kalktığını hissettim. Bu yüzden fark edilmemesi için çantamı kucağımdan indirmedim. İlginç bir şekilde minibüsteki hemen herkesin bize sırtı dönük. Bizi birinin görebilmesi neredeyse imkansız. Gerçi görse bile adamın pek umurunda değil gibi. Adam sikini elime bastırmaya devam ederken, sağ elini tuttuğu demirden bırakıp belime doğru attı. Artık ne ses çıkaracağıma, ne de tepki vereceğime inanıyordu. Belimdeki elini aşağı indirerek götümü avuçladı. Ben sadece etrafa bakarak birilerinin bizi görüp görmediğini anlamaya çalışırken, o elimin tersini çevirerek avucumu kendisine döndürdü ve pantolonuna dayadı. Adamın eli benim götümde, benim elim adamın sikinde, aramızda bir çanta birlikte yolculuk ediyoruz. O benim götümü okşadıkça, ben de onun sikini sıkıyorum pantolonun üzerinden.
Adamın ineceği yere geldik ama inmedi. Birkaç durak sonra elimde hafif bir nem hissettim. O arada da “inecek var” diye bağırdı ve hızlı bir şekilde indi. Akşam eve döndüğümde bunu aklımdan bir türlü çıkaramadım. Gece uyurken bir yandan 31 çekip, bir yandan da adamın bana yaptıklarını düşünüyordum. Fantezi dünyamda adamın bana yaptıklarını biraz daha abartarak beni siktiğini hayal etmeye başladım. Üstelik hayalimde beni minibüste herkesin ortasında sikiyordu. Bunu düşünerek boşaldım. Resmen bir erkek tarafından sikilmeyi hayal ederek boşaldım.
Ertesi sabah adamı durakta her zamanki yerinde gördüm. Minibüs geldi ama yeterince dolu olmadığını düşündüğüm için binmedim. Daha dolu bir minibüs gelince bindim, o da arkamdan bindi hemen. İkimiz de kapının ilk basamağında kaldık, daha fazla ilerleme şansımız yoktu. Adamın işini yapabilmesi için ona arkamı döndüm ve tutunuyormuş gibi yaparak çok hafif domaldım. Adam da zaman kaybetmeden malafatı arkadan dayadı zaten. Özellikle ince bir kumaştan yapılmış pantolonumu giymiştim ki daha iyi hissedeyim. Adamın arkadan bastırdığı siki sertleştikçe sertleşti. Üstelik bu sefer ben de ona doğru bastırıyordum. Kimsenin bizi gördüğü yoktu ama görse de fark etmezdi artık, adam beni orada herkesin içinde sikse sesimi çıkarmazdım.
Adam bu sefer Maslak’a kadar dayanamadı. Sikinin kalp atışı gibi attığını hissettim ve sonra siki yumuşadı. Çaktırmadan elimle arkamda bir ıslaklık olup olmadığını kontrol ettim. Sanırım çok az bir nem vardı ve dışarıdan fark edileceğini sanmıyordum. Adamın işini bitirdiğini biliyordum ama yine de önümü dönmedim, yüz yüze gelmeye hazır değildim. Fakat adam elimi yine kalçamın üzerine koydu. Telaşla hemen götümü kapıya doğru döndüm, kimse fark etmesin diye. Adamla yan yana duruyorduk, adam yoklayarak götümün deliğini buldu ve parmağıyla orayı okşamaya başladı. Ta ki ineceği yere kadar.
Ertesi gün, bir insanın hayatını değiştirecek kadar önemli bir şey yaşadım. Günlerden cumaydı, araya hafta sonu girecekti. Üstelik minibüse bindiğimizde pek dolu da değildi, sadece ayakta 4-5 kişi vardı. Tam bir hayal kırıklığıydı. Maslak’a geldiğimizde adam her zamanki yerinde inecek var diye bağırdı. O bağırınca ben de kapıya doğru yanaştım ve minibüs durduğunda ben ondan önce indim. Bunu hangi cesaretle yaptığımı hala bilmiyorum. Adam hafif bir tebessümle “gel” dedi. Yan yana yürümeye başladık ama ne o bir şey sordu, ne de ben bir şey söyledim. Oto sanayiye doğru yürümeye devam ettik. Adamın orada çalıştığını anladım, henüz kapalı olan bir dükkana girdik. Girer girmez daha kapıyı bile tam kapatmadan adam elini götüme atıp okşamaya başladı. Artık herhangi bir şey söyleyecek ya da itiraz edecek durumda değildim. Kapıyı kapatıp bir ofise girene kadar elini götümden çekmedi. Ofise girince direk olarak pantolonumu indirdi ve beni domalttı.
Adam bir süre götümden içeri girmeye çalıştı, “kasma kendini, serbest bırak” gibi telkinler verdi ama yok olacak gibi değildi. “Gitmek istiyorum abi, lütfen” diye söylenmeye başladım. Bir dakika izin isteyerek gitti ve elinde bulaşık sabunu ile döndü. Önce eline sürdü, sonra parmağını götüme soktu. İçimden bir şeyler akıyor gibi hissettim. Sonra da sikine sürdü ve götüme dayadı. Omuzumdan tutup güç aldı ve son gücüyle içime girdi. “Ağbiiiii” diye bağırdım ve gözümden yaşlar geldi. Kılımı bile kıpırdatmaya cesaret edemeden öylece hareketsiz durdum. Adam belimden tutmuş içime girip çıkmaya devam etti, içime boşalana kadar durmadı.
Yarım saat sonra elime bir peçete verip ve 50 lira da para verip odadan çıktı. “Birazdan işçiler gelir, oyalanma” diyerek gitmemi istedi. Bir daha ne o minibüse binecek cesareti buldum, ne de bunları birine anlatacak cesareti…