Kocam her zaman muhteşem bir aşık olmuştur. Ama ben, yabancı bir yakışıklı erkeğin çekiciliğine hiçbir zaman karşı koyamadım. Her zaman beğenilen bir kadın oldum. Bulunduğum ortamda erkeklerin dikkatini çekerim. Mavi gözlerim, uzun, örülü saçlarım vardır. Kocam Sedat bu halimle liseli kızlara benzediğimi düşünür.

Evlendiğimizde ben 21 yaşındaydım, Sedat ise 25 yaşındaydı. Sedat’ın babası Faruk, yani kayınpederim, benim gözümde çekici bir erkekti. Sportmen, olgun, yakışıklı bir erkek. Nikah töreninden çıkarken davetliler bizi kutluyorlardı. Kayınpederim beni kutlamak için öperken, eliyle hafifçe memelerime de dokunmuştu. Sadece bu kadar değildi onun bana karşı yaklaşımı. Hep bana hayran bakışlar, minik dokunuşlar, flörtümsü iltifatlarda bulunurdu. Ama hoş gördüm hep, bunlardan hiç kocama bahsetmedim.

Evlendikten sonra, henüz kendi evimizi hazırlayamadığımız için, yaklaşık bir hafta kadar kayınpederlerin evinde kaldık. Ve bu süre içerisinde de kocamla her gece çılgınlar gibi sabahlara kadar sikiştik. Kayınpederimle kayınvalidem yan odada kalıyorlardı ve mutlaka bizim çıkardığımız sesleri duyuyorlardı. Kocamla birbirimizi o kadar uyarmamıza rağmen, zevkin doruklarına çıktığımızda kendimizi kaybediyorduk. Hele ben, orgazm olurken inlemelerime ve çığlıklarıma engel olamıyordum.

Kayınvalidem Leman kütüphanede çalışıyordu. Ben akşama kadar evde yalnız kalıyordum. Bir gün evde gene yalnızdım ve banyoda çamaşır yıkıyordum. Kimsenin gelmeyeceğini, evde yalnız olduğumu düşünerek, günlük giysilerimi de çıkarmış, diğer çamaşırlarla birlikte makineye atmıştım. Çamaşır makinesinin kapağını kapatıyordum. Üzerimde sadece bir külot, bir sütyen vardı. Tüm dikkatimi makineyi programlamaya vermiştim. Aniden banyonun kapısı açılıverdi. Kayınpederim, “Oh… Pardon Zerin, burada olduğunu bilmiyordum!” dediğinde korkuyla irkildim.

Her zaman sabah işe gidip, akşam gelen kayınpederim, bugün öğle yemeği için eve gelmiş. Elinde anahtar olduğundan geldiğinin farkında olmamıştım. Hemen doğruldum ve utancından kızarmış yüzümle omuzumun üzerinden ona baktım. Münasebetsiz bir durumdaydım. Banyoda yarı çıplak bir vaziyetteydim ve benim aksime, pek utanmış görünmeyen kayınpederimin hayran bakışları benim çıplak vücudumda dolaşıyordu. Konuşmaya başladığımda, kekeleyerek, “Makineye çamaşırları atıyordum… Ben… evde kimse yok diye…” diyebildim.

Kayınpederim, “Şey, öğle yemeği için gelmiştim. Ben de kimse yok zannettim. Seni böyle…” diyerek sustu, bana baktı ve aniden, “Zerrin, çok harika kalçaların var!” deyiverdi. Bu iltifatı çok hoşuma gitmişti, ama bu iltifatı yapanın kayınpederim olması kendimi suçlu hissetmeme neden olmuştu. Hiçbir şey diyemeden öyle kalmıştım. Önce aramızda bir sessizlik oldu. Sırtım ona dönük, heyecan içindeydim, konuşamıyordum.

Sessizliği yine kayınpederim bozdu, “Bana dön Zerrin. Yüzünün güzelliğini görmek istiyorum!” dedi. Önce biraz tereddüt ettim, ama sesi emreder gibiydi, ben de emre uydum. Yavaşça döndüm ve sırtımı makineye dayayarak durdum. Kayınpederim gülümseyerek derin bir nefes aldı. Gözlerini memelerime dikmiş bakıyordu. Pantolonunun önündeki kabarıklığın büyüdüğü bariz bir şekilde görünüyordu. Kayınpederim ise gözleriyle sutyenimi soyuyordu. Ardından bakışları aşağıya, külotuma, külodumun beyaz tül kumaşının arasından görünen amcığımın simsiyah kıllarına yöneldi. Sonra soluğu daha da hızlanarak, “Off Zerrin! Kahretsin! Öyle güzelsin, öyle hoşsun ki!” dedi. Eliyle pantolonunun önündeki kabarıklığı avuçlayarak, “Senin de gördüğün gibi, çok uzun zamandan beri aletim bu kadar sertleşmemişti!” dedi.

Utangaç bir gülümsemeyle, “Sağol baba… Üzerime bir şeyler giysem iyi olur…” diyerek kapıya yöneldim. Fakat çıkamadım. Kayınpederim benim yolumu keserek durdurdu. Banyonun ortasında durup gözlerimi ona diktim. Sessizce baktım ve yol vermesi için bekledim. Kayınpederim, “Lütfen sutyenini çıkar ve bana bu güzel memelerini göster, lütfen Zerrin!” dedi. “Bence iyi fikir değil bu baba! Bırak geçeyim!” dedim. Kayınpederim gülümseyerek, “Ancak sütyenini çıkarıp memelerini bana gösterirsen geçmene izin veririm!” dedi.

O kenara çekilmeden dışarıya çıkmam mümkün değildi. Çaresiz çamaşır makinesinin yanına geri döndüm. Kayınpederimin gözlerine baktım. Gözünü kırpmadan arzuyla bana bakıyordu. Onun istekli bakışlarıyla kıvrandım, içimden bir şeyler aktı sanki. Bir yandan da dediğini yapmaktan başka çarem yoktu. Ne çıkar diye düşündüm, alt tarafı göğüslerimi görecekti. Ellerimi arkaya uzatarak, sutyenimin kopçasını çözdüm. Askılarını omuzumdan aşağı sıyırınca, sutyenim serbest kaldı, sıyrılıp yere düşmesine izin verdim ve memelerim ortaya çıktı.

Kayınpederim pantolonunun önündeki sertliğe elleriyle bastırıyordu. Önünde hafif bir ıslaklık meydana gelmişti. Ben de gittikçe heyecanlanıyor, ateşleniyordum. Her saniye hararetim artıyordu. Ağzı sulanan kayınpederimin karşısında göğüsleri çıplak bir vaziyette dururken, amımın iyice ıslanmaya başladığını hissediyordum. Kayınpederim gözlerini memelerime dikip bakarken, “Ohhh Zerrin, yavrum, ne kadar güzel memelerin var! Öyle büyük, öyle biçimli ve pürüzsüz ki, hayatımda böyle güzel meme uçları görmedim! Ne harika şeyler bunlar, pespembeler!” dedi.

Ben de gülerek, “İsteğini yerine getirdim babacım. Hadi şimdi izin ver de gideyim!” dedim. Kayınpederim memelerimde sabitlenen bakışlarıyla, “Şimdi sıra külotunda Zerrin, hadi onu da çıkar! İçindekini çok merak ediyorum!” dedi. Gittikçe heyecanım artıyor, daha da ıslanıyordum. Ama daha fazla uzasın istemiyordum. Ne yapmak istiyordu bu adam? Sütyen dedi, sütyeni çıkardım, şimdi külot diye tutturdu! Nereye kadar gidecek bu işin sonu bilemiyordum. Artık bu noktadan sonra geriye dönüş olmayacaktı. Biliyordum bunu. Ve istiyordum da! Olabildiğince seksi bir tavır takınarak kayınpederimin gözlerinin içine baktım, “Amımı da görmek istiyorsun ha? Peki tamam baba, sana onu da göstereceğim!” dedim.

Külotumun bel bandından tutup, amımın kıllarını açığa çıkaracak şekilde sıyırdım. Külotumu kalçalarımın altına kadar sıyırdığımda, külotumun incecik ağı, durmadan akıp duran zevk sularımdan sırılsıklam olmuş amıma yapışmıştı. Kayınpederimin gözleri yerinden fırlayacak gibiydi. Benim önce bir bacağımı, ardından da diğerini kaldırarak külotumu çıkarmamı donmuş gibi izliyordu. Kayınpederimin önünde çırılçıplak kalmıştım.

Ayağımdan çıkardığım külodumu işaret parmağıma takarak ona doğru uzatıp, “Bak bana neler yaptın baba! Senin yüzünden, amımın suyu külotumu sırılsıklam yaptı. Bak işte!” diye gösterdim. Sonra ıslak külotu kayınpederime doğru fırlattım. Yakalayıp burnuna yaklaştırdı. Halen çıplak amıma bakıyordu. Nefesi iyice sıklaşmıştı. Ayağımdan çıkardığım ıslak külodum burnunda, derin derin nefes alıp koklarken, “Dün senin kirli külotlarından birini banyoda buldum ve amının kokusunu alıp seni siktiğimi hayal ettim!” dedi. Ben de, “Gelinin olmam, oğlunun karısı olmam senin için sorun değil sanırım? Olayı buraya taşıdığına göre!” dedim.

Kayınpederim, “Seni ilk gördüğümden beri deli oluyorum Zerrin! Hastayım sana! Geceleri oğlumun altında sikilirken çıkardığın sesler, inlemelerin deli ediyor beni! Senin için de kayınpederin olmam sorun değil gördüğüm kadarıyla? Pek zorlamama gerek kalmadı bakıyorum da!” dedi. Güldüm, “Bence de sorun değil babacım! Ben de sana hayranım! Çoğu gece senin duyman için inliyorum yüksek sesle!” dedim. Daha fazla kendimi tutamadım ve parmağımı amımın yarığına sokarken, “Hadi bakalım, ben sana amımı gösterdim. Şimdi de senin sikini görelim! Pantolonunu çıkar bakalım!” dedim.

Zaten istekli olan kayınbabam, pantolonunu ve külotunu sıyırdı. İyice sertleşmiş, irice yarağı ortaya çıktı. Güzel bir şeydi. İki adım ileri atıp yanına gittim. Uzanıp yarrağını avucumun içine aldım ve “Hımmm! Harika bir yarağın varmış!” dedim. Ben yavaşça yarağını okşamaya başlayınca, kayınpederim de mırıltılar çıkarmaya başlamıştı. O da uzanıp memelerimi tuttu. Sıkıp sıkıp bırakıyor, bu hareketi düzenli ritmik bir şekilde yapıyordu.

Kayınpederime, “Memelerimden hoşlandın değil mi?” diye sordum. Evet anlamında homurdandı. Ona, “Islanmış amımı koklamak istemez misin?” diye yeniden sordum. İnleyerek yanıtladı. Geriye doğru çekilip çamaşır makinesinin üstüne oturdum. Bacaklarımı ayırıp ayaklarımı havaya doğru kaldırdım. Kayınpederim kalçalarımın arasına gelip, eğildi ve yüzünü sıcacık amıma gömdü. İyice ateşlenen amımı yalayıp emerken, ben de bacaklarımı onun omuzları üstüne yerleştirdim. O yalarken amımı iyice ağzına bastırarak çığlık çığlığa boşaldım.

Memelerimden terler akıyordu. Soluk soluğa, “Oğlunun karısını, bu koca yarrağınla sikmek ister misin baba?” dedim. Kayınpederim inleyerek, “Ohhh, eveet!” dedi. Yavaşça çamaşır makinesinden aşağı kayıp, arkamı kayınbabama dönüp, domaldım. Yalvarır gibi, “Sok içime baba, hadi! Sik gelinini, hadi baba!” dedim. Kayınpederim arkama gelip, yarağını amımın dudakları arasına dayadı. Yarağının, kaygan amımın içine doğru girdiğini hissettiğimde, “Eveet! Ohhh! Eveet! Sik beni! Sik beni! Şimdi!” diye bağırmaya başladım. Belimden tutarak yarağını içime, iyice derinlere doğru soktu. Şimdi beni yavaş yavaş sikiyordu. Her darbesi benim coşkumu ve şehvetimi daha da artırıyordu.

Kayınpederim beni o pozisyonda yaklaşık 15-20 dakika kadar siktikten sonra, “Ohhh, amın harika birtanem! Tam sikilecek bir am! Daracık! Oohhhh Zerrin! İçine boşalıyorum! Oooh! Geliyoruuummm!” diye haykırdı. Ardından yarağı amımın içine zonklayarak boşalmaya başladı. Ben de çığlıklar atarak ikinci kez müthiş bir orgazm yaşadım. Kayınpederim, yarağını, ikimizin de nefes alışları düzenli hale gelene kadar amımın içinde bırakmıştı. Yarağını içimden çıkarınca, döller amımdan taşarak yere damlamaya başlamıştı. Kayınpederim külotumu alıp ıslak amımı silerken, ben makinenin dibine yığılıp kalmıştım. Kayınpederim elindeki külotu göstererek, “Eğer mahsuru yoksa bunu ben almak istiyorum. Koklayıp koklayıp 31 çekerim!” dedi.

Bu olayı takibeden zaman içerisinde kayınpederimle sikişmelerimiz haftada iki yada üç kez devam etti. Sonunda evimiz hazırlanınca, kocamla ben oraya taşındık. Kayınpederim, kocam evde yokken geliyor ve beni sikmeye devam ediyor, bu da benim çok hoşuma gidiyordu. İyice alışmıştım buna. Kayınpederim gelmediği, ara verdiği zamanlar, kendimi tatminsiz hissediyor, arzularım tavan yapmış oluyordu. Gözlerim etrafta fıldır fıldır erkeklerde dolaşıyor, sikilmek için aranıyordum adeta.