Merhaba, ben Kemal. 28 yaşındayım. Karım Zehra benden 4 yaş küçük ve çok güzel bir kadındır. Geçen gün karısını paylaşan arkadaşın (Karımı Kuryelere Siktirdim) hikayesini okuyunca, benim de başımdan geçen bir hikayemi sizlere anlatmak istedim. Öyle bir olay ki, yaşandıktan sonra evlilik hayatımızı hepten değiştirdi. Hikayem balayı için gittiğimiz Antalya Belek’te lüks bir tatil köyünde yaşandı. Zehra bir içim su ve güzelliğiyle herkesi kendine hayran ederdi. Bütün arkadaşlarım çok şanslı bir piç olduğumu söyler ve sürekli, “Kaptın güzel hatunu!” derlerdi. Haklılardı, Zehra uzun siyah saçları bembeyaz teni ve beni benden alan yemyeşil gözleriyle resmen bir afetti.

Her neyse, tatil köyüne vardık ve Check-in işlemlerimiz sonrası odamıza yerleştik. Akşam saatlerinde vardığımızdan ve düğün yorgunluğu da olunca tabi ikimiz de yastığı görür görmez uyumuşuz. Sabah kahvaltıya indik. Otelde çok fazla Rus turist vardı, Türk turist yok denecek kadar azdı. Güzelce kahvaltı yaptık ve yüzmek için havuza gittik. Zehra kendine çok güzel bir bikini almış (!), resmen bütün herşeyi ortadaydı. Banyoda giydiği için fark etmemiştim, kahvaltıya da üstünde de şort ve askılı tişörtle indiği için fark etmemiştim. Zehra’ya, “Bu mayo ne böyle?” diye kızınca, “Ne zamandır giydiklerime karışır oldun? Hem baksana, herkesde aynı mayo var, hatta bazıları iyice heryerini göstermiş!” dedi. Yani yalan yok, hiç karışmazdım, hep, (Kendine yakıştırıyorsan giy!) derdim, o da çok kısa olmadıkça mini etek tarzı şeyler giyerdi. Haklıydı, ben de çok uzatmadım ve “Tamam!” dedim.

Bize hizmet eden otel görevlisi iki tane genç vardı, sürekli yanımızda, bir şeye ihtiyacımız olursa, alkol, çerez gibi yardımcı oluyorlardı. İçlerinden birinin gözleri sürekli Zehra’nın üstündeydi, resmen gözüyle karımı sikiyordu. Hiç hoşuma gitmemişti bu durum, o yüzden Zehray’a, “Havuzu boşver, gel denize gidelim!” dedim. Zehra, “Ne güzel güneşleniyorum, ne denizi şimdi, boşver sonra gideriz!” dedi. O iki gencin gözleri Zehra’nın üzerindeydi ve sürekli gelip bir şeye ihtiyacımızın olup olmadığını soruyor, Zehra’ya daha yakından bakıyorlardı. Zehra da yüz üstü dönmüş güneşleniyor ve varla yok arası olan bikinisinden götü açıkça belli oluyordu.

Zehra’ya bir kez daha teklif ettim, “Denize gidelim!” diye, ama o, “Sen gidersen git, ben buradayım!” deyince sinirlendim ve havuza atladım. Biraz yüzdüm ve havuzda bizim gibi yeni evli bir çift ile tanışıp sohbet etmeye başladık. Konu konuyu açtı ve ben sohbete daldım. Onların iki günü kalmış, oteli çok beğendiklerini söylediler. Bana, “Eşin nerede?” diye sordular. Ben de, “Orada, güneşleniyor!” diyerek gösterirken, Zehra’yı gençlerden biriyle sohbet ederken gördüm ve hemen o tarafa yüzmeye başladım. Evli çift te arkamdan geldi. Ben Zehra’ya yaklaşınca genç uzaklaştı. Zehra’ya, “Hayırdır, ne konuşuyordun onunla?” diye sordum. Zehra, “Bana oteldeki etkinliklerden bahsetti, buranın gece klubü varmış, çok iyiymiş!” deyince, yeni tanıştığım evli çift arkamdam, “Evet, biz her gece gidiyoruz!” dedi.

İsimlerinin Mert ve Lale olduğunu öğrendiğimiz çiftle oturup konuşmaya başladık. Mert ve Lale aynı bizim yaşlarımızdaydı. Mert uzun boylu, benden daha kaslı biriydi. Lale ise, yine uzun boylu, sarışın, Zehra kadar olmasa da güzel denilecek biriydi. Havuz kenarında sohbet edip iyice kaynaştık. “Gece klüpte görüşmek üzere!” deyip ayrıldık.

Gece olunca bahsettikleri klübe indik. İçerisi çok karanlık ve kalabalıktı. Hemen Mert ve Lale’yi bulup bir köşede oturup sohbet etmeye, alkol almaya başladık. Zehra da Lale de kısacık elbiseler giymişlerdi. Bizim hatunlar az içiyordu, ama benle Mert içkinin hakkını veriyorduk. Bir ara hatunlar tuvalete gidince, Mert bana, “Karın çok güzel, sanşlısın!” dedi. Ben de ona, “Lale de çok güzel, sen de şanslısın!” dedim. O da, “İkimiz de şanslıyız!” deyip kadeh tokuşturduk. Mert bana Zehra’yla ne kadar süredir birlikte olduğumu sordu. Ben de, “Üç yıldır birlikteyiz!” dedim. Bana, “Üç yılda hiç başkasıyla olmadın mı?” deyince, “Yok, olmadım!” dedim. O da, “Hadi hadi, yalan atma, erkeğiz biz, illa kaçamak yapmışsındır!” deyince, ben de, “Bir kere oldu, Ukrayna’ya gittiğimde bir orospuyla!” dedim. O da, “Hah şöyle!” dedi.

“Peki sen?” dedim. O da, “Ohoo çok, hatta Lale de biliyor!” deyince, “Nasıl biliyor?” dedim. “Bana karışmaz, ben de ona karışmam, birbirimizi seviyoruz, ama birbirimize ait değiliz!” dedi. Çok şaşırmıştım ve içimden genişliğin böylesi diyordum. Az sonra, “Mesela, Lale sabah havuzun orada bana seni beğendiğini söyledi, yani seninle yatmak istese benim için sorun olmaz!” deyince duyduklarıma inanamamıştım. Resmen bana (İstersen karımı sikebilirsin!) diyordu. Bana, “Zehra böyle birşey istese, mesela sana beni beğendiğini söylese, sen ne nerdin?” deyince, ben, “Olmaz! Hem Zehra öyle şey yapmaz!” dedim. O da, “Var mısın iddiaya?” dedi. “Bunun iddiası mı olurmuş, sen de abartıyorsun artık!” diye kızdım.

“Olur! Hatta sana açıkça konuşayım, seninle konuştuğumuz şeylerin aynısını, hatta daha fazlasını şuan Lale Zehra’yla konuşuyor. Eğer Zehra dediğin gibiyse birazdan gelir ve kalkmak istediğini söyler! Ama kalkmak istemezse, ben Zehra’yı, sen de Lale’yi alıcaksın odalarımıza çıkacağız. Olur da Zehra kabul etmez ve gelince hadi kalk gidelim derse, Lale senin, istediğinde onunla yatabilirsin!” dedi. Ben de sinirlendim ve “Tamam ulan! Lale’yi de istemiyorum, sırf karımın bana sadık olduğunu kanıtlamak için kabul ediyorum!” dedim. Tam konuşmamız bitmiş ve bizim hatunlar gelmişti. Ben tam ayaklanmak üzereyken Zehra masaya oturdu ve “Hani bize içki söylememişsiniz?” dedi. Mert bana döndü ve (Kaybettin!) der gibi pis pis sırıttı. Ben resmen çöküp kaldım. Zehra’ya çok sinirlenmiştim, resmen elin herifine kendini siktirecekti.

Masaya birkaç içki daha geldi ve içmeye başladık. Mert sürekli Zehra’yla ilgileniyor, Lale de benimle sohbet ediyordu. Önce karşılıklı oturuyorduk, ama sonra Lale’yle Zehra yer değiştirdi. Lale benim yanıma, Zehra da Mertin yanına gitti. Zaten çok geçmedi ve Mert elini Zehra’nın bacaklarına atıp okşamaya başladı. Zehra hiç yüzüme bakmıyor, sürekli Merte dönük şekilde onunla flörtleşiyordu. Ben de (Artık ok yaydan çıktı, yapacak birşey yok!) diye düşünüp, Lale’nin bacağına attım elimi ve ordan amına doğru götürdüm. Lale, “Hızlısın, sevdim!” deyince, Zehra bunu duydu ve kendini iyice Mert’e yaklaştırdı. Anladığım kadarıyla Mert’in eli de artık Zehra’nın amındaydı ve parmaklamaya başlamıştı bile. Ben de aynı şeyi Lale’ye yaptım ve amını parmaklamaya başladım…

Zehra iyice kıvama gelmişti ve Mert fırsatı değerlendirip Zehra’nın önce boynunu, sonra da dudaklarını öpmeye başlamıştı. Gözlerimin önünde karım başkasıyla öpüşüyordu. Lale de benim dudaklarıma yapıştı, öpüşmeye başladık. Bir süre sonra Mert, “Hadi herkes odasına!” dedi ve karımla kalkıp gittiler. Ben de Laleyi alıp odamın yolunu tuttum, ama aklım karımdaydı. Odaya girer girmez Lale soyunup yatağa geçti. Ben de hemen soyunup yanına uzandım ve öpüşmeye başladık. Beni öperek kasıklarıma kadar inip sikimi ağzına aldı ve sakso çekmeye başladı. Çok iyi yapıyordu bu işi. Biraz sakso sonrası hemen yatağa domaldı ve “Gir içime aşkım, sik beni!” dedi. Hemen amına girip sikmeye başladım. Ama aklım hep karımdaydı, acaba onlar da mı böyle sikişiyordu, karım da Mert’e aşkım diyor muydu? Ben bir yandan bunları düşüyor diğer yandan Lale’yi sikiyordum. Zaten çok sürmedi ve boşaldım.

Yatağa geçip uzandım ve Lale de yanıma geldi. 15-20 dakika dinlendikten sonra, “Hadi gidelim, sana bir şey göstereceğim!” diyerek ayaklandı, üstünü giymeye başladı. “Nereye? diye sorunca, “Zehra’yı izlemek istemiyor musun? Gel gidip basalım onları!” dedi. Ben de hemen ayaklanıp giyindim. Odalarına doğru gittik. Kapının önüne gelince içeriden sesler gelmeye başladı. Karımın bir başka erkek tarafından sikilirken zevk inlemelerini duyunca içim bir hoş olmuştu. Lale kapıyı sessizce açtı ve sessiz adımlarla odaya girdik. Karşılaştığım manzara inanılmazdı! Karım Mert’in altında, elleri boynunda, bacakları da belinde sertçe sikiliyordu. İkisi de transa geçmişlerdi sanki. Karımın Mert’e, “Durma aşkım, sik karını!” demesi beni titretmişti…

Pozisyon değiştirtirmek için döndüklerinde bizi fark ettiler. Mert, “Hoş geldiniz, biraz erken oldu sanki, ben daha ilk postamı bitirmedim bile!” deyince beynim dondu, çünkü neredeyse 40 dakika olmuştu. Zehra beni görünce biraz utanmıştı, ama Mert hemen karımı domalttı. Karımın belini aşağı bastırıp poposunu iyice yukarı çekti. Sonra karımın poposuna okkalı bir tokat attı ve bana dönüp, “Çok ateşliymiş bu, ateşini söndürememişsin!” dedi. O zaman fark ettiğim kocaman yarağını tek hamlede karımın amına sokup, pompalamaya başladı. Zehra inleye inleye hayvanlar gibi sikiliyordu ve bu görüntü benim çok hoşuma gitmeye başlamıştı. Sikim kalkmaya başlayınca da Lale hemen soyundu ve önüme çömelip şortumdan sikimi çıkardı ve tekrar saksoya başladı.

Mert bizi öyle görünce Zehra’yı kaldırdı ve Lale’nin yanına oturtup, yarağını ağzına verdi. Yan yana duruyor, ben Lalenin ağzını sikerken, Mert te karımın ağzını sikiyordu. Mert bir süre sonra dayanamadı ve Zehra’nın yüzüne boşaldı. Mert yere yığıldı, Zehra da yüzünü yıkamak için hemen banyoya gitti. Daha önce yüzüne hiç boşalmamıştım ve alışkın değildi. Lale yatağa uzandı, ben de üstüne çıkıp onu sikmeye başlamıştım ki, odanın kapısı çaldı. Mert, “Geldi bizimkiler!” deyip odanın kapısını açtı. Ben daha, “Ne oluyor, kim geldi?” demeye kalmadı ve havuz başındaki iki genç odaya girdi.

İçlerinden biri, “Ooo, bizi beklemeden başlamışsınız!” Hani nerede o yeşil gözlü bebek?” dedi. O sırada Zehra, “Ne oluyor?” diye banyodan çıkıp içeri çırılcıplak girince, iki genç, “Offf be, şuna baksana, bunu sikmeye kıyamazsın!” dedi. Zehra da aynı benim gibi şoktaydı. Ben hemen Lale’nin üstünden çekildim ve “Ne oluyor burada, böyle anlaşmamıştık!” deyince, Mert, “Sakin ol, birşey yok, hem çok zevk alacağız!” dedi. Gençlerden biri Mert’e, “Tadı nasıldı kanka?” diye sorunca, Mert Zehra’yı kolundan tutup yatağa attı ve “Bak tadına anlarsın!” dedi. Ben itiraz edince, o iki genç, Mert’in de yardımıyla beni zorla koltuğa oturttu. Sonra da ellerimi koltuğa bağladılar. Bağırmayı düşündüm, ama hemen vazgeçtim, biri duyup bizi bu halde görse rezil olacaktık!

Mert cebinden para çıkartıp Lale’ye verdi ve “İşin bitti, gidebilirsin!” dedi. O an anladım ki, bunlar beni oyuna getirmişti. Lale büyük ihtimal fahişeydi ve Mert Lale’yi karısı diye tanıtmıştı. Diğer iki gençle de arkadaşlardı. Lale gittikten sonra bana döndüler ve “Biz karını sikerken izleyeceksin! dedi. Gençlerden biri de Zehra’nın ağzına zorla sikini sokmaya başladı. Mert te eline kamera aldı ve bütün olayı çekmeye başladı, ara ara kameraya beni gösteriyordu. İkinci genç te, “Sıra bende!” deyip sikini Zehra’nın ağzına verdi. Zehra ağlıyarak ağzına alıyor, ağzına veren de, “Ağla orospu, ağla, birazdan da zevkten ağlayacaksın!” diyordu.

Mert kamerayı bir köşeye koydu ve diğerlerine katıldı. Zehra’yı yere indirip ortalarına aldılar ve sırayla sakso çektirmeye başladılar. Birisi durmadan, “Yala orospu, seni çok pis sikeceğiz!” diyordu. Kendi aralarındaki konuşmadan adının İsmet olduğunu öğrendiğim genç karımı kaldırıp kucağına aldı ve yatağa yapıştırıp öpmeye başladı. Zehra da artık karşılık vermeye, onunla öpüşmeye başlamıştı. Sonra ismi Kenan olan, İsmet’e, “Çekil bir de ben bakayım tadına!” dedi ve karımı altına alıp dudaklarına yumuldu. İsmet te karımın bacaklarını öpmeye başladı. Mert de durmadı ve aralarına katıldı. Üç kişi karımın dudaklarını, memelerini, götünü, ayaklarına kadar her yerini öpüp yalıyordu. Zehra da iyice kıvama gelmiş ve inlemeye başlamıştı.

İsmet amını yalamaya başlayınca karım çıldırdı. Üçü de sıralayla karımın amını yaladıktan sonra, İsmet karımı domaltarak amından sikmeye başladı. Kenan da karımın önüne geçip ağzını sikiyordu. Ben de garip bir şekilde artık izlediğim manzara karşısında zevk almaya başlamıştım. Zehra’nın zaten zevkten ayakları yerden kesilmişti, çıkardığı inlemeler bunu çok belli ediyordu. Mert, İsmet’e, “Bir delik daha açalım!” dedi ve eline küçük bir şişe verdi. O an anladım ki karımın götüne gireceklerdi. Karım daha önce hiç götünü siktirmemiş ve bu ilk olacaktı. İsmet küçük şişeden döktüğü sıvıyı parmaklarıyla karımın göt deliğine sürmeye başladı. Arada parmaklarını sokuyor, deliği genişletmeye çalışıyordu. Karım ise ağzındanki yaraktan dolayı konuşamasa da, hareketleriyle istemediğini belli ediyordu. Ama kaçacak bir yeri yoktu!

İsmet bir süre sonra karımın göt deliğini iyice genişletmiş ve iki parmağını sokmaya başlamıştı. İsmet, “Tamamdır!” deyince, Kenan karımın ağzını sikmeyi bıraktı ve kucağına alıp amına girdi. İsmet te sikini karımın göt deliğine sokmaya çalışınca, karım, “Hayır, lütfen orası olmaz, çok acır, sırayla amımı sikin!” diye yalvarıyordu, ama dinleyen kim! İsmet zorla karımın götüne girdi. Karım inanılmaz bir çığlık atmıştı. Bir 5 dakika boyunca karım acı çekerek, “Dur, çıkar!” diye yalvardı. Ama sonra acının yerini zevk almış olacak ki, his ses çıkarmıyor, hatta İsmet yavaşlayınca karım götünü iyice geriye dayıyordu. Karım Kenan’ın kucağında amından sikilirken, arkadan da İsmet götünü sikiyor ve ikisinin arasında artık zevk çığlıkları atıyordu. Mert te sikini gidip karımın tek boş kalan yeri olan ağzına verince tam oldu!

Sırayla karımı tost yaptılar, götünden ve amından siktiler. Hatta aralarında oyun oynarcasına karımı bir o kucaktan bir bu kucağa alıp öyle sikiyorladı. İşin ilginç yanı ise, karım da bundan çok memnundu. Bütün gece karımı sikip, ağzına, yüzüne, memelerine, amına, götüne boşaldılar. İşleri bitince Mert beni çözdü ve kamerayı gösterip, “Siz gidene kadar bu bizde kalacak ve her gün gelip karını sikeceğiz! Eğer kaçıp giderseniz, veya birine birşey söylerseniz karını pørnø sitelerinde izlersin!” diye tehdit etti ve gittiler.

Zehra yatakta perişan halde, heryeri döl olmuş şekilde yatarken ağlamaya başladı ve benden özür diledi. Ben de, “Sorun yok, olan oldu, en azından zevk aldın!” dedim. O da onaylar gibi başını salladı. Karım elini yüzünü temizledi ve odamıza geçtik.

Balayı tatilimiz bir hafta sürdü ve her gece, Mert, İsmet ve Kenan gelip karımı pert olana kadar siktiler. Onlar karımı sikerken ben de barda oturup içki içiyordum. Arada yanlarına çıkıyor, onları izliyordum. Zehra da halinden çok memnundu. Otelden ayrılma zamanımız gelince, Mert söz verdiği gibi video kaydını silecekti, ama ben hafıza kartını vermesini istedim. Verdi de. Ankara’ya döndük. Arada bir karımla seyrediyoruz!