Benim adım Hakan. 25 yaşında genç bir erkeğim. Uzun zamandır sexshikayesi.info sitesine girip hikayeler okuyordum. Ben de hikayemi yazmak istiyordum fakat çekiniyordum. Bugün sizlere hikayemi anlatmaya karar verdim. Sizlere 1 ay önce başıma gelen bir hikayemi anlatacağım. Uzun zamandır beni deli gibi azdıran hatunu siktim. Bu hatunu nasıl siktiğimi en ince detaylarına kadar sizlere anlatacağım.


Osmanbeyde bir firmada çalıyorum. Bazen öğlenleri yemekten sonra arkadaşlarla dışarıya çıkıp biraz dolaşıyor, biryerlerde birşeyler içiyorduk. Cadde üzerinde büyük bir maaza var. Çoğunlukla oraya takılıyorduk. Bu maazada üst katta bir café vardı. Ayrıca aradığınız her şey bulunuyordu. Giriş katında bir güzellik ve kozmetik reyonu bulunuyordu. Kapıdan içeri girince sola dönünce bu bölümün içinden geçmeniz gerekiyor. Ben üst katlara çıkmak için hep sağa yöneliyordum. Çünkü o bölümde çalışan kızlar o kadar güzeldiler ki onların yanından geçmeye kalkınca içimde fırtınalar kopuyordu. Kendi doğal güzelliklerinin yanında bir de güzellik reyonunda çalıştıkları için son derece de bakımlı oluyorlardı. Bir de reyondaki parfüm kokuları eklenince kalbim hızla çarpmaya başlıyordu. Ama sağdan geçerken de aradaki rafların arasından onlara bakmadan da edemiyordum. Aslında benim öğlenleri dışarı çıkıp dolaşmaktaki neredeyse tek amacım o kızları kısa bir an da olsa seyretmekti. Üzerlerinde genellikle aynı renk elbiseler oluyordu. Boyları genellikle mankenler kadar uzun boylu değildi. Ama vücut hatları mükemmeldi. Yüzleri taş gibiydi. İçlerinden biri özellikle dikkatimi çekiyordu. Bence içlerinde en güzeli oydu. İçlerinde en güzel bulduğum kız, kızıl saçlıydı. Gözleri iri ve yeşildi. Çok etkileyici görünüyordu. Yaşı tahminen 22-23 vardı herhalde. İçlerinde ayrıca göğüsleri en güzel olanı da bu kızdı. Teni bembe beyaz ve son derece pürüssüzdü. Göğüsleri neredeyse mükemmel derecede yuvarkak ve dikti. Ayrıca oldukça da büyüktü. Beli incecikti. Sanırım göğüslerini daha da muhteşem gösteren, belinin ince olmasıydı. Sırtı oldukça dik olduğu için göğüsleri daha da ileri fırlıyordu. Yüzü çok güzeldi. Seyredenler hatırlıyabilirler belki Fifty Element diye bir film oynamıştı. Başrolde oynayan kızı hatırlıyabiliyor musunuz? Ona çok benziyordu. Ama bence ondan bile daha güzeldi..Fücut hatları daha dolgun ve yuvarlaktı. Hele kalçaları. Mükemmel yuvarlaklıkta ve çıkık duruyorlardı. Giydiği topuklu ayakkabıların etkisiyle daha da tatlı görünüyorlardı.


Eskiden haftada bir öğlenleri dışarı çıkarken, sonraları hafta iki, hatta üç gün dışarı çıkmaya başladım. Tabi her öğlen biraz dolaşıp doğru o mağazaya. Diğer arkadaşlarım da benimle aynı şeyleri mi düşünüyorlardı bilemiyorum ama artık benim için o mağaza, o kızları görmek öğlen tatillerinin vazgeçilmezi olmuştu. İçimizden bazı arkadaşlar mağazaya girer girmez doğru kozmetik reyonuna dalıyor, orada parfümlere falan bakıyormuş gibi yapıp kızlarla konuşmaya çalışıyorlardı. Kızlar önce nazikçe alış verişe yardımcı olmaya çalışıyor ama adamların niyetini anlayınca, nazikçe tersliyorlardı. Bence çok güzel oldukları için çacuklara pas vermek istemiyorlardı. Benim ilgimi çeken kızıl saçlı kız, o kadar güzeldi ki arkadaşlarımın hiçbiri onun yanına gidip konuşmaya dahi cesaret edemiyorlardı.Üç, dört arkadaştan oluşan bu grupla sık sık bu mağazayı ziyaret ediyor, hayran olduğum kızı, saniyeler kadar kısa bir süre süzüp üst katlara çıkıyorduk. Ama benim aklım üst katlarda değil, bu kızdaydı. Üst katları biraz gezip, hadi çıkalım diyerek tekrar bir kaç saniye bile olsa bu kızı gizlice görmek istiyordum. Son zamanlarda bir iki kez mağazanın kozmetik reyonunu gezmek için kendimi cesaretlendirdim. Ama arkadaş grubumda en yakışıklıları ben değildim. Bu yüzden kızların, arkadaşlarıma davrandikları gibi davranacaklarını tahmin ettiğimden onlarla konuşmaya cesaret edemiyordum. Sadece parfümlere bakıyor, ve bir kaç saniye de olsa o kıza biraz daha yakın olup tatlı hülyalara dalıyordum. Neredeyse her öğlen oraya gitmek istiyor ama kendimi firenlemeye çalışıyordum. Daha önce bir iki kızla çıkmıştım ama bu kız beni deliye çevirmişti. Artık öğlen yaklaştıkça işi gücü bırakıyor o kızı düşlemeye başlıyordum. Yüzünü ve vücudunu o kadar iyi aklıma yerleştirmiştim ki, hayalimde sanki onu görüyor, hayalimde onu soyuyordum. Ama hayalimde bile iç çamasırlarının içini düşününce heyecandan deliye dönüyor, sonra hemen bunları aklımdan çıkarmaya çalışıp, işe koyulmaya çalışıyordum.


Artık gecem gündüzü kalmamıştı. Her an onu düşlüyordum. Bu durumu arkadaşlarıma da hissettirmemeye çalışıyordum. Çünkü benimle alay ederlerdi. “O kız seninle konuşmez bile” diyeceklerinden emindim. O kızı farkedeli belki 3 ay geçmiti. Bu süre zarfında ben belki 2-3 kilo vermişimdir. Yemeden içmeden kesildim. Hep onu düşünüyordum. Sanki bir kara sevdaya düşmüştüm. Kendi kendime bazen ona aşık mı olduğumu yoksa onunla sadece yatmak mı istediğimi sorguluyordum. Aşık olup olmadığımı bilmiyordum ama onunla yatmak fikri beni adeta kavuruyordu. Bu fikir inanılmaz bir düş olarak hayallerimi süslüyordu. Sadece onu pembe dudaklarından öpmek fikri bile beni tahrik ediyor, boynunu, kollarını , omzunu öptüğümü düşündüğümde deliye dönüyor, hele göğüslerini falan bir an için avuçlarımın içinde hayal etsem içimde yangın çıkıyordu. Açıkçası daha fazlasını düşünemiyor, bu yangının gerçekten bedenimi yakacağından korkuyor, bunu düşünmeyi bile kendime yasaklamaya çalışıyordum.