Arkadaşımın liseye giden bir kızı vardı. Okul çıkışında benim büroya uğrar, sohbet ederdik. Ben 56 yaşındaydım, o ise 19 yaşında. Annesi çalışıyordu. Babası işten çıkarıldığı için köye gitmiş uzun zamandır gelmiyordu. Bu nedenle Ayşe ye ben velilik yapıyordum. Okul toplantılarına ben gidiyor, kısıtlı bütçeme rağmen bazı okul giderlerini ben karşılıyordum. Ben onu çok seviyordum o da beni. Bana amca diyordu ben de ona yeğenim, kızım diyordum. Bir gün yine büroya gelmişti ve suratı asık, morali bozuktu. Nedenini sordum. Okul olarak gezi düzenlenmiş, katılacaklardan 70 er lira para istemişler. Annesi zaten asgari ücretle çalışıyor. Bu nedenle geziye katılamayacak. Sıkıntısı bu. Ben bütçemi zorlayarak bu parayı verebileceğimi ve geziye katılmasını istediğimde, yerinden ok gibi fırlayarak öyle bir boynuma sarıldı ki, bütün vücudumuz birbirine yapıştı.
Elleriyle sırtımı sıvazlıyor, bir yandan da amcacığım seni çok seviyorum diyerek, yüzümden, boynumdan öpüyordu. Tabi bende aynı karşılığı veriyordum. Bu sarılma ve öpüşme bayağı uzun sürmüştü. Bu arada sikimin kalktığını fark ettim. Ayşe’nin bacaklarına dayanmıştı. Ayşe de çok güzel bir kızdı. Poposu kalçaları, yüzü her erkeği baştan çıkarırdı. Yolda beraber yürüdüğümüzde erkeklerin baktıklarını dönüp tekrar baktıklarını görüyordum ve kıskanıyordum. Ama doğrusu bakanlara da hak veriyordum. Ayşe’nin yanında olmam bir ayrıcalıktı ve bakanlar da beni kıskanıyorlardı. Vücudum titriyordu. Aynı şekilde Ayşe’min de titrediğini vücudunun alev gibi yandığını hissettim. Kendimi koyvermemeliydim. Toparlanarak kollarımı ayırdım.”Hadi canım sen eve git dersini çalış dedim”. “Tamam amca” dedi ve mini okul eteğini sallayarak bürodan çıktı. Hemen arkasından bende çıktım, otobüs durağına kadar beraber yürüdük. Otobüse bindirip işime geri döndüm. Ertesi gün okul çıkışı gene uğradı. Aynı sahneleri gene yaşattı bana. Sanki beni baştan çıkarmaya uğraşıyordu. Ben yine fazla ileri gitmeden sıyrıldım. Bana em olarak, kızım, yeğenim olarak görüyordum onu. Ertesi gün geziye gidiyorlardı. Bir miktar da harçlık vererek eve yolladım. Gittikleri her yerden bir iki saatte bir telefon ederek bana bilgi veriyordu.
Akşam 23.00 sıralarında geri dönmüşlerdi. O saatte yalnız dönemeyeceğini düşünerek okula gittim. Okuldan alarak eve götürüp annesine teslim edeceğim. Yolda bana geziyi anlatıyordu. Koluma girmiş yolda yürüyorduk. Birden ayağının burkulduğunu söyleyerek yere çöktü. Ayak bileğini biraz ovdum. Acıdığını söyledi. Zaten eve yaklaşmıştık. Kucağıma alıp yürümeye başladım. Kollarını boynuma dolayıp yanaklarımdan öpmeye başladı. “Yapma kız, şimdi de kucağımdan düşeceksin” dedim. Hiç oralı olmadı. Hatta bilerek ya da bilmeyerek dudağını dudağımın yarısına kadar kaydırdı. Evin kapısına gelmiştik ki “amca sana şaka yaptım, ayağım burkulmadı ki” diye kıkırdadı. Bende “bunun hesabını sana sormaz mıyım” deyip güldüm. Annesine teslim edip geri döndüm. Ayşe’min paradan başka bazı ihtiyaçları olduğunu tahmin ediyordum. Baba sevgisi yoktu. Annesiyle de sorunlar yaşıyordu. Benden bir şey gizlemezdi. Sırdaş olarak görüyordu. Çünkü benimle paylaştıklarını üçüncü kişilere söylemeyeceğimi deneyimleriyle öğrenmişti. Bir gün geldiğinde,” amca beni yalnız yeğenin olarak mı görüyorsun” dedi. Ben de sen ne olarak görmemi istersen öyle görürüm, ister yeğenim, ister kızım” dedim. “Amca onları zaten biliyorum da, başka bir şey olamaz mı?”dedi. Ne demek istediğini anlamıştım. “Güzelim erkek arkadaşın yok mu? Hiç söz etmedin de” dedim. “İstesem çok olurda ben güvenemiyorum onlara. Hava atmak için herkese yayıyorlar. Bazı arkadaşlarımın başına geldi. Okul yimi hatta aileleri bile duydu. Bunun için onlarla arkadaşlık yapmak istemiyorum” dedi. Kız haklıydı tabii. Reklam olmak istemiyordu.
ama bazı ihtiyaçlarının olduğu da meydanda. Hormonlar rahat bırakmıyordu. Bu duygularımı ona söylediğimde yine boynuma zıpladı. Öpmeye başladı. Bende ellerimi kalçalarına indirerek kendime çektim. Birden dudak dudağa geldik. En çok sevdiğim yerlerinden biriydi dudakları. Konuşurken geriye doğru kıvrılıyordu. Öpüşürken de öyle. Uzun uzun öpüştük. Acemiydi ama, ben yol gösteriyordum ve çok istekliydi. Dilimi ağzına doğru soktum. Onun dilini ağzıma alarak emmeye başladım. Kız alev alev yanıyordu. Deneyimli sikim hemen yerini bulmuş kilotlu çorabın üstünden fındığa baskı yapmaya başlamıştı. Bir yandan öpüşürken bir yandan okul gömleğinin düğmelerini çözüyordum. Benim yanıma gelirken zaten birkaç düğme açıyor, eteğini biraz daha kısaltıyordu. Taş gibi memeler elime gelmişti. Açılan yerlerini öpmeye, yalamaya ve emmeye başladım. Kızın kolları hep boynumdaydı ve öpüşürken sürekli başımı kendine bastırıyordu. Pantolonun fermuarını açarak sikimi tekrar dayadım fındığa. Fındığın dudaklarını iyice hissetmeye başladım. Öyle ıslanmıştı ki, kilotlar olduğu halde ıslaklığı sikimde duyuyordum. Sikimin başı kayganlaşmıştı. Daha iyi yanaşabilmek için bacağının birini kalçama doğru çekip iyice yerleştim.
Hızlı bir şekilde gidip gelmeye başladım. Hem Ayşem’den hem benden hırıltılar gelmeye başlamıştı. Böyle gidip gelmelerle ikimizde boşaldık. “Bu gün bu kadar yeter yarın devam ederiz” deyip yolladım. Ayşem çok mutluydu. Güle oynaya seke seke gitti.
Ayşem artık her gün yanıma uğruyor, arkadaşlarıyla doğum gününe vs. gitmeyerek zamanını benimle geçiriyordu. Bir gün geldiğinde yine sarılmış öpüşüyor, sikimi amına dayamış baskı uyguluyordum. Memelerinin birini emerken diğerini avuçlarımla mıncıklıyordum. Sonra elimin birini bacak arasına atarak kilotun üst tarafından parmaklarımı soktum. Fındık dudaklarını okşamaya başladım. Müthiş sıcaktı ve ıslanmıştı. Bir elimi de arka tarafa sokarak o müthiş götünü okşamaya başladım. Büromda iki kişilik bir koltuk vardı. Kucağıma alarak koltuğa götürdüm. Yatırıp kilodunu sıyırdım. Başımı bacaklarının arasına sokup dudaklarını yalamaya başladım. Amını ilk kez görüyordum. Fındık diyorum ya gerçekten de fındık kadardı. Çok güzel bir görünüşü vardı. Bir müddet seyrettikten sonra tekrar yalamaya başladım. Ayşem inliyor, o biçimli genişçe kalçasını sana sola ileri geri sallıyordu. Zevk dalgasına kapılmıştı. Hareketleri çok hızlandı. Belli ki doyuma ulaşmak üzereydi. Bende onun temposuna uyarak daha çok zevk almasını sağlıyordum. Birden kasılarak tatmin oldu. Zevk suları ağzımda hoş bir tat bırakmıştı. Kısa bir dinlenmeden sonra “ hadi güzelim sıra sende “ diyerek sikimi ağzına dayadım. Eliyle okşamaya seks hikayeleri oku başladı ama ne yapacağını tam olarak bilmiyordu. Ağzını açmasını söyledim ve dudakların arasından yılan gibi kaydırdım. Ağzına gidip gelmeye başladım. Oda dudaklarını açıp kapatarak emerek çalışmaya başlamıştı. İşte oral seksi öğreniyordu. Fazla da zorlamadan alabildiği kadar sokuyordum.
Koltuğa oturarak kumandayı ona bıraktım. Artık Ayşem beni tatmin etmek için elinden geleni sikimi yapıyor, yalıyor emiyordu. Artık dayanamıyordum. Birden kalçamı kaldırarak şiddetle boşalmaya başladım. Menilerim ağzından akıyordu. Bir kısmını da ister istemez yutmuştu. “Amca boğazıma ılık ılık gitti, ama tadı güzelmiş” diyordu. Ayşem böylece ilk oral deneyimini yaşamıştı. Yine her zaman olduğu gibi “bu gün bu kadar yeter” diyerek yolladım. Okullar kapanıncaya kadar hemen hemen her gün oral seks yaptık. İkimizde mutluyduk. O güvenilir birisiyle seks ihtiyacını giderdiği için mutluydu. Ben de böyle taze bir fıstıkla beraber olduğum için mutluydum. Okul kapanınca okul kayıt, kitap kırtasiye parasını temin edebilmek için bir fabrikada çalışmaya başladı. Yalnız Pazar günleri boşta kaldığından ancak haftada bir gün beraber olabiliyorduk. Artık eskisi gibi bir kez tatmin olarak bırakmıyor, bir haftanın acısını çıkarmak için saatlerce sevişiyor defalarca tatmin oluyorduk. Bir Pazar günü yine azgın bir şekilde fındığını yalarken, bacaklarını biraz daha kaldırıp küçücük göt deliğini yalamaya başladım. Bir müddet yaladıktan sonra serçe parmağımla biraz zorladım. Göt deliği çok küçüktü. Amın sıvısından alarak tekrar zorladım. Kayganlaşan parmağım göte girmişti. Karıştırmaya başladım. Ayşemin çok hoşuna gitmiş, inlemeye başlamıştı. Giderek inceden kalına doğru bütün parmaklarımın tadına baktırdım. Ama sikimin bu deliğe girmesi çok zordu. Sikim çok uzun değildi ama oldukça kalındı. Hele körpe bir kızla sevişince iyice kalınlaşıyordu. “Güzelim çantanda krem var mı” dedim. “Losyon var” dedi. Yüz losyonunu alıp götüne sürdüm. Sikimi de losyonlayıp arkadan dayadım. Ayşem ne yapmak istediğimi henüz anlamamıştı. Çünkü anal seksi bilmiyordu. Arkadan bastırıyordum.
ama losyona rağmen girmiyordu bir türlü. Kız “amca acıyor” diyerek kıvranıyordu. Ters çevirip domalttım. Ellerimle beline basarak götünün iyice ortaya çıkmasını sağladım. Tekrar zorlamaya başladım. Artık Ayşem de istiyordu ve sikimi alabilmek için elinden geleni yapıyordu. Başı girmişti gerisi kolay diyordum ama, hiçte öyle olmadı. O kadar sıkı ve sıcaktı ki daha giremeden boşaldım. Menilerim götün içini kayganlaştırmıştı. Kısa kısa ileri geri yapmaya başladım. Boşalmama rağmen sikim inmemişti. Kayganlıktan istifade ederek köküne kadar sokmuştum. Küçücük göt deliği kanamadan yırtılmadan sikimi içine almıştı. Arkasında hızla gidip geliyor, bir yandan da amıyla oynuyordum. Çok hızlı bir tempoda çalışıyorduk. Ortalığı inlemeler, hırıltılar, homurtular kaplamıştı. Ahhhh Ohhhhh sesleriyle müthiş bir tatmin yaşadık. İkimizde aynı anda boşaldık. Bu müthiş bir zevkti.
Okullar açılınca ilişkilerimiz günlük olarak sürdü. Ayşem o yıl mezun oldu. Mesleğiyle ilgili bir iş bulduk ve çalışmaya başladı. Annesiyle olan sorunlar artmış liseli sex hikayeleri evden ayrılmış, kendine bir ev tutmuştu. Artık büronun dışında kendi evinde de sevişmeye devam ediyoruz. Kızlığına dokunmadım. Halen koruyoruz. Nede olsa benim namusum.